Antalya Kaleiçi Sokakları Sanal Tur
Kaleiçi, Antalya'nın Muratpaşa ilçesi sınırları içerisinde yer alan deniz ve kara surları tarafından kuşatılan kent merkezi'ne verilen isim'dir. Kaleiçi'nin sokakları ve yapıları Antalya tarihinin izlerini günümüze kadar getirmektedir. Sokakları ve eski mimari yapıları ile Antalya’nın tarih kokan bir semtidir. Antalya Kaleiçi sokakları fazlasıyla dardır ve bazı sokaklarından araç geçmesine imkan yoktur. Bunun için kaleiçini gezerken bisikletli yada yayan olarak gezmenizi tavsiye ederiz.Mimarileri eski olduğu için genelde çok eskilere dayanan yığma taş ve kalas destekli daireler gözünüze çarpar. Şu anda ise uygun ücretlerle şehrin tadını alabileceğiniz butik otelleri bolca vardır, bu otellerde Antalya’nın Antik bir kent olduğu hissini bir kez daha yaşayacaksınız. Sizlere tavsiyemiz Antalya’ya ziyaretiniz sırasında mutlaka Kaleiçi’ni ziyaret etmenizdir. Günümüzün eğlence mekanlarını, butik otellerini, restoranlarını, hediyelik eşya satan dükkanları, antika halı satan mağazaları, kuyumcuları ve antika eşya satan dükkanlarına rastlayabilirsiniz.
Kaleiçi’nin sembolü olarak “Yivli Minare” gösterilir. Antalya Kaleiçin’de her yaşa hitap eden eğlence merkezleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Tudors Arena, Simurg Temple, Sponge Pub, The Roxx Pub, Shaker Pub, Filika Bar dır. Bu mekanlar müzikleri ve otantik mimarisi ile güzel eğlenceler sağlar. Türk Halk müziği, Rock müzik, pop müzik, klasik müzik sevenler için birbirinden farklı mekanları vardır.
Kaleiçi’ nin dar sokaklarında gezerken bir anda kendinizi Antalya’ nın masmavi sularında bulabilirsiniz. Denizi gördüğünüz anda bilin ki Antalya Yat Limanı' ndasınız ve artık seyahatiniz daha da eğlenceli hale gelecektir. Bunun sebebi ise Yat Limanından yapılan çok düşük ücretli deniz turları. Kesinlikle bu turlara katılmanız gerekmektedir. Sizi dakikalar içinde Antalya Aşığı yapabilir. Yat gezinizin bitmesinden sonra sahile sıfır restoranlarda taze balık keyfi yapabilirsiniz, içerisinde bulunan Antik Amfi Tiyatrosunda ise arkadaşlarınızla ve ailenizle oturup saatlerce hiçbir ücret ödemeden denizin karşısında ve yatların önünde sohbet edebilirsiniz
KALEİÇİ TARİHÇESİ
Antalya kelime anlamı olarak Attalos Yurdu anlamına gelmektedir. II. Attalos tarafından kurulan şehir, Bergama Kralığının M.Ö 133 de bitmesiyle kısa bir süre bağımsız kalmıştır. Daha sonra deniz korsanlarının yönetimi altına girmiştir. M.Ö 77 yılında Komutan Servilius Isauricus tarafından korsanların elinden alınıp Roma toprakları arasına katılmıştır. M.Ö 67 yılında da Popeius donanmasının üssü olarak kullanılmıştır. M.S 130 yılında Hadrianus’un ziyaretinden sonra şehrin gelişmesi sağlanmıştır. Türklerin eline geçtikten sonra ise daha büyük bir gelişim göstermiştir. Günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Antalya’nın tarihteki ilk yerleşim birimi Kaleiçidir. Kaleiçinde anti kalın izlerine çok rastlanmamaktadır. Görülen kalıntılar; liman mendireğinin bir kısmı ve limanı çevreleyen surlardır.
KALEİÇİ' NİN SEMBOLLERİ
Üçkapılar - Hadrian (Hadrianus) Kapısı
Antalya'daki tarihi yapılardan en iyi korunmuşlarından birisidir. Bir Roma eseri olan yapı, İ.S.130 yılında Roma İmparatoru Hadrian adına yapılmıştır. Zamanla şehir surları kapının dış kısmını kapatmış ve kapı uzun yıllar kullanılmamıştır. Eserin günümüze değin yıkılmadan gelebilmesinin bir nedeni belki de budur. Sur kalıntılarının yıkılması ile kapı ortaya çıkarılmıştır. Pamfilya'nın en güzel kapısı olarak kabul edilmektedir. Üst kısımları kubbe şeklinde üç açıklık vardır. Sütunları hariç tamamen beyaz mermerden yapılmıştır. Oyma ve kabartma süslemeleri çok güzeldir. Kapının orijinali iki katlıdır.
Kapının iki tarafında, kapı ile aynı zamanda yapılmadığı bilinen iki kule vardır. Bunlardan güneydeki Julia Sancta kulesi olarak bilinir ve bir Hadrian devri eseridir. Süslemesiz blok taşlardan yapılmıştır. Kuzeydekinin ise alt kısımları antik çağa ait olup üst kısmı Selçuklu'lar zamanından kalmadır.
Kapının önünde durup birkaç saniyelik bir değerlendirme yapınız. Bir yanda modern Antalya'nın çift sıra palmiyelerle ikiye ayrılmış Atatürk Caddesi. Kapının arkasında ise eski Antalya, geçmişle günümüz arasında Pamfilya'nın en güzel kapısı. Bu kapının iki yanında ise iki ayrı çağ ve medeniyetin eseri kuleler. Çağlar ve medeniyetlerin uyum içinde birbiri ile kaynaşması. Bu durum Antalya'nın pek çok yerinde görülebilen ilginç bir özelliktir.
Hıdırlık Kulesi
Kara surlarının en güneydeki başlangıç noktasında bulunan alt kısmı kare, üst kısmı silindir şeklinde olan bir kuledir. Antik çağdan kalma bir yapı olup, içinde kare şeklinde büyük bir kütle vardır. Kulenin yapısı son derece sağlamdır. İçyapısının özelliği nedeni ile savunma amacıyla kullanılan ya da işaret ateşi yakılan bir yer olduğu sanılmaktadır.
Kesik Minare Camii
Yapı elemanları incelendiğinde camiinin geçmişinin İ.S. II. yüzyıla kadar uzandığı görülür. Bulgular yapının, İ.S. V. yüzyılda mevcut antik bir tapınak üzerine Bazilika olarak yapıldığını göstermektedir. II. Beyazid'in oğlu Sultan Korkud tarafından cami'ye çevrilmiş ve yapıya bir minare eklenmiştir. Minare'nin ağaç kısmı XIX. yüzyılda çıkan bir yangında yanmış ve o zamandan beri Kesik Minare adı yerleşmiştir. Halen harap bir durumda olan eser kullanılmamaktadır. Fakat ziyaretçilere aynı yapı içinde Antik Bizans ve Selçuklu yapı unsurlarını sunma yönünde eşine ender rastlanır bir kalıntı olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Yivli Minare Külliyesi
Kalekapısı semtinde bulunan ve çok sayıda Selçuklu yapıtından oluşan eserler topluluğudur. Külliye'de bulunan yapılar şunlardır: Yivli Minare, Yivli Camii, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Selçuklu Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi. Yivli Minare Antalya'daki ilk islam yapılarındandır. XIII. yüzyıla ait bir Selçuklu eseridir. Kaidesi kesme taştandır. Gövde kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden yapılmıştır. 8 yivlidir. Minare günümüzde Antalya kentinin sembolü durumuna gelmiştir. Yüksekliği 38 m. olup 90 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır. Yivli Minare Camii, Yivli Minare'nin hemen batısındadır. Anadolu çok kubbeli camii türünün en eski örneğidir. Yarım küre şeklinde 6 adet kubbe ile örtülüdür. 1372 yılında Balaban Tavşi'ye yaptırılmıştır. Yapısında diğer elemanların yanı sıra antik kalıntılardan yararlanıldığı da görülmektedir. Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Atabey Armağan tarafından 1239 tarihinde, Gıyaseddin Keyhüsrev adına yaptırılmıştır. Bu eserin kapısının karşısında bir XIII. yüzyıl yapıtı olduğu sanılan Selçuklu Medresesi kalıntıları vardır.
Zincirkıran Türbesi
Yivli Minare'nin kuzeyinde ve üst bahçededir. Şekil olarak Selçuklu tarzındadır. Fakat dış yüzeyinin sade olması, pencerelerinin bulunması, içindeki mezarlığın aşağı seviyede olması özellikleri ile Osmanlı Türbeleri karakterini taşır. 1377 yılında yaptırılmış olup 3 adet mezarı korumaktadır.
Nigar Hatun Türbesi
Yivli Camii'nin kuzeyindedir. Altıgen bir plan üzerine yapılan Türbe'nin sade bir görünümü vardır. Selçuklu tarzında olan Türbe 1502 yılından kalmadır. Zincirkıran Türbesi'nin batısında bulunan yapı Mevlevihane olup Alâeddin Keykubat tarafından 1225 yılında yaptırıldığı sanılmaktadır. Kitabesi kaybolmuştur. Onarım görmüştür. Günümüzde güzel sanatlar galerisi olarak kullanılmaktadır.
İskele Camii
Yat Limanı'nda bulunan küçük ve şirin bir camiidir. Ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Kale içi restorasyon çalışmaları sırasında yeniden düzenlenmiştir.
0 Yorum